Bu site Vera Bilişim tarafından yönetilmektedir.
Vera Bilişim; seo, web tasarım, yazılım çözümleri, e-ticaret, internet reklamcılığı, google adwords, google optimizasyon, elektronik ar-ge alanlarında faaliyet gösteren bir bilişim şirketidir.
Vera Bilişim web sitesi: http://www.verabilisim.com
Solaryum ile ilgili bize gelen bir çok soruya cevap verebilmek adına Memorial Estetik Merkezi hekimlerinden Dr. Seran Göçer’e merak edilen birkaç soruyu sorduk işte cevapları:
Solaryumlar ve Cilde Etkileri
Solaryum son yıllarda en çok talep edilen konuların başında gelmektedir. Pek çok kişi bronz bir tenin kişiyi daha güzel, canlı gösterdiği fikrinde birleşmektedir. Bu doğrudur ancak solaryuma girerken de dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır.
Bir hafta içinde 3 kereden fazla girmeyiniz.
Aynı gün ,içinde 2 kez girmeyiniz.
Mutlaka makyajınızı temizleyiniz.
Lensle solaryuma girmeyin.
Bunlara dikkat edildiği ve makul sürelerde girildiği taktirde solaryum cildinize sağlıklı bir bronzluk sağlamakla kalmaz aynı zamanda D vitamini sentezi yaptığı için kemiklerinizin güçlenmesini,eğer varsa bel,sırt ve boyun ağrılarınızın azalmasını sağlar. Bizim için güzellik yanında daha önemli olan diğer nokta kemik sağlığıdır. Biliyoruz ki vücudumuzda bulunan aktif olmayan D vitaminini UV aktif hale getirir. Böylece yiyeceklerle alınan kalsiyum kemiklere özellikle uyku halinde iken yerleşir ve daha güçlü kemik yapısına sahip olmamızı sağlar. Çocuklar ve gençlerde her gün azda olsa görülen güneş ışığı yeterli olabilir. Ancak ileri yaşta ve özellikle menapoz ve sonrası dönemde güneş ışınları bize hem çok gereklidir hem de yasaktır. Kontrolsüz güneşlenmek cilt yaşlanmasını hızlandıran en önemli etkenlerden biridir. Bunun yanında ileri yaşlarda cildin tamir mekanizmaları yavaşladığından cilt lekelerine ve kansere de yatkınlık artar. İşte bu noktada kontrollü olarak UV almak gerekir ki, bu da bilinçli bir şekilde solaryum ile yapılabilir.
Solaryum D vitamini sentezi yapar mı?
Evet, yapar.
D vitamini kemik erimesini önlemede büyük rol oynayan önemli bir vitamindir.
UV ışınları, ister doğal olsun ister yapay, vücutta D vitamini üretimini sağlayan en önemli kaynaktır. D vitamininin temeli derinin sentezidir. Yani derimiz ultra viyole ışınları ile temas edince aktif D vitamini üretir.
Giysiler ve camlar derinin bu üretimini engeller. Yaşlı insanlar ve küçük çocuklar güneş ışınlarıyla az temas ettikleri için D vitamini eksikliği çekme riski taşır.
D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizm, yaşlılarda ise osteomalasi hastalığına neden olabilir.
D vitamini aynı zamanda hayvansal gıdalarla da alınabilir: somon, sardalya, ringa gibi yağlı balıklar, balık karaciğeri, yumurta sarısı ve sütlü ürünler .Bronzlaşma da, güneş ile aynı efektlere sahiptir. Tek fark solaryum da ışınların optimal fayda sağlayacak şekilde kombine ve filtre edilmiş olmasıdır.
Hijyenik ve güvenli solaryum için tıklayın.
VARİS TEDAVİSİ
Varis , bacak yüzeyel venlerinde ( toplar damarlarında) ortaya çıkan elastikıyetini kaybetmiş uzamış ve bükümlü hale gelmiş olan damarlardır.Damarların bu hale gelmesine kapakçıklardaki bozulma neden olur.
Kanı kalbe geri taşıyan damarlar toplardamar olarak adlandırılır. Bu damarlar kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerirler. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Sonuçta bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler, uzar ve büklümlü bir görüntü ile varisler oluşur
VARİSLERDE TEDAVİ SEÇENEKLERİ
AMELİYAT :
Damar Cerrahinin Girişimidir.
Skleroterapi (Iğne)
4mm den daha büyük çaplı, ancak ameliyat gerektirmeyen varisler bu yolla tedavi edilir. Bu yöntemde hastalıklı damarın içine çok ince bir iğne ile girilerek, az miktarda, damarı kurutan ilaçlar verilir. Tedavi seanslar şeklinde planlanır.Seans sayısı varislerin yoğunluğuna göre belirlenir.
Her seans sonrası hastamızın enjeksiyon yaptığımız bacağını steril gazlı bez ve elastik bandaj ile sarıyoruz.Bandajı en az 24 saat çıkarmamasını istiyoruz ve mutlaka varis çorabı giymesini öneriyoruz.Skleroterapi ile tedavi olan damarlar yeniden oluşmaz ancak yeni varisler zaman içinde oluşabilir.O nedenle bazı önlemler önerilir.
Lazerle ven Tedavisi
Uzun süre ayakta kalma ,çok fazla güneşlenme,kilo alıp verme ,şişmanlık,doğum ve genetik gibi birçok faktöre bağlı olarak zamanla ortaya çıkan kılcal damarların lazer kullanarak ortadan kaldırma veya azaltma metodudur.
Özellikle ,4mm çapa kadar olan venlerin tedavisinde kullanılır.İğne tedavisinde olduğu gibi küçük ipliksi varislerin tedavisinde önemli yeri vardır. İğne ile girilemeyen kılcal varislere belli dalga boylarında IŞIK yollanarak hasta damarda hasar oluşturulur ve kurutulan damar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir. Bu yöntemde de varisli bölgeye 2-4 seans tedavi uygulamak gerekir.
Lazer, seçilmiş dalga boyundaki yoğun ışıktır.Özel olarak seçilen dalga boyundaki lazer ,çevre dokuları etkilemeden sadece tedavi edilen bölgeye etki eder.
Merkezimizde, n-dyag lazer ile ,yüz ve bacaklardaki kılcal damarları ,varisleri,telenjiektazileri ortadan kaldırmak veya daha iyi duruma getirmek mümkün.
Lazer tedavisi ile derin doku ve damarlara ulaşılabildiği için daha derinde bulunan geniş damarlara da ulaşılabilir..Lazer ışını damar içindeki oksihemoglobin tarafından (oksijeni taşıyan molekül) tutulur ve ayrıca melanin tarafından diğer dalga boylarındaki ışığa na göre daha az absorbe edildiğinden, deride enerji kaybı olmaz.Böylece esmer tenlerde oluşan yan etki en aza indirilmiş olur.
İyileşme süreci birkaç hafta sürebilir.Fakat tam etki için tedavinin birkaç ay sürmesi gerekebilir.Genellikle uygulanan damar tek seans da tedavi olur.Tedaviden sonra günlük aktivite rahatlıkla sürdürülebilir.Genellikle anestezi gerektirmeyen uygulamalardır.Ancak damar çapı ile orantılı olarak hafif düzeyde bir sedasyonla tedavide konfor arttırılabilir.
Bu yazı Memorial Estetik adresinden alınmıştır.
Yüz, boyun cildi ve el sırtındaki ince çizgilerin tedavisi ve cildin gençleştirilmesi için yapılan tedavi yöntemidir. Uygulama , cilt içine küçük enjeksiyonlar halinde cilt gençleştirici kokteyl verilmesi esasına dayanır. Kullanılan yüksek polimerize protein molekülünün yapılan çalışmalarda cildimizin elastin ve kollajen üretimini artırarak , deriyi oluşabilecek izlerden koruduğu ve ince çizgiler üzerinde yenileyici etkisi olduğu bildirilmiştir. Mezolift, güneşin zararlı ışınlarından cildimizi koruyarak cilt yaşlanmasını geciktirir. Haftada bir yada iki kez uygulanabilen cilt gençleştirme tedavisi ile cildin ihtiyacına göre belli seanslar programlanır ve devamında ayda bir kez koruyucu olarak uygulanır.
KIRIŞIKLIK GİDERME, LİFTİNG, ANTI-AGING BAKIMI, YOĞUN NEM BAKIM, SIKILAŞTIRMA BAKIMLARI, AKNELİ ve PROBLEMLİ CİLTLERE YÖNELİK BAKIMLAR, DENGELEYİCİ ve GÖZENEK SIKILAŞTIRICI BAKIMLAR…
Aynı zamanda , zayıflama ve selülit tedavilerine kombine uygulanan yosun sargılama ve selülit giderici bakımlarla etkiyi artırmak mümkündür.
Son yıllarda izsiz teknik (ameliyatsız teknik) olarak da adlandırılan fue yöntemi, yapılan küçük bir testten sonra karar verilerek uygulanır. Avantajlı tarafı, ense bölgesinde iz kalmamasıdır. Özel punchlar yardımıyla çıkarılan foliküler üniteler (saç kökleri) açık bölgelere (dökülen bölgelere) nakledilirler.
Fue, eğer ekim alanı çok fazlaysa, ardışık 2-3 gün süre ile devam edebilir.
Son yıllarda her iki teknikten önce ve sonra 6-8 seans uygulanan saç dökülme tedavileri ile, yeni uzayan saçlar hem daha sağlıklı hem de daha gür ve parlak olmaktadır.
Kanal açma tekniklerinin ilerlemesi ve yerleştirilen köklerin hazırlanması son yıllarda o kadar gelişmiştir ki, artık ekilen saçlar oldukça doğal görünüme sahip olmaktadır.
Ense bölgesinden küçük bir operasyonla alınan flep(saçlı deri parçası), özel mikroskoplar altında foliküler ünitelere (saç köklerine) ayrılarak hazırlanır. Daha sonra açık alandaki bölgeye göre özel malzemeler yardımı ile açılan kanallara yerleştirilir. Saç ekiminden sonra 2. günden başlayarak 15 gün sürecek bir saç yıkama programı vardır. Bu dönemde ekim bölgesindeki kabuklar dökülür. Ensedeki dikişler 10-14 gün sonra alınır ve kişi sosyal hayatına geri döner. Yeni saç tellerinin uzaması için sabırlı olmak gerekir. Yeni saçlar 3. aydan itibaren uzamaya başlar ve 6-8 ay sonra istenilen görünüme kavuşur. Bu dönemden sonra özel bir bakım gerektirmez ve istenildiği şekilde kullanılabilir.
Androgenetik alopesi, erkeklik hormonu olan androgenler tarafından etkilenen, genetik olarak yatkın olan kişilerde genellikle puberte sonrası dönemde 20’li 30’lu yaşlarda ortaya çıkan ve öncelikle alın bölgesindeki saç çizgisinin çekilmesi ile sonra da tepe bölgesinin incelip açılmasıyla ortaya çıkan durumdur. Hastalık olarak kabul edilmez onun yerine erkeklerin karakteristik yapısı olarak kabul edilir. Kadınlarda da Androgenetik Alopesi oluşabilir ancak oluşma şekli farklıdır. Alopeside saç ekimi bugün iki teknik ile yapılmaktadır:
– Klasik Teknik
– Fue Yöntemi
Bütün dünyada medikal estetik uygulamalarla estetik cerrahi birarada çalışmaya başlamıştır. Medikal estetik, cerrahi yöntemler olmaksızın hem sağlık hem de güzellik açısından kişiyi ileriye götüren multidisiplinel özel bir daldır. Estetik cerrahi ile medikal estetiğin beraber çalışmasından sonra hastane bünyesinde oluşturulan merkezlerle, daha güvenli ve hijyen standartlarına uyan estetik ve güzellik hizmeti sunulmaktadır.
Estetik Merkezimizde hem güzellik merkezi uygulamalarımız hem de estetik ve plastik cerrahi uygulamaları beraber yürtülmektedir. Merkezimizde, bölgesel kilo verme, zayıflama, selülit ve medikal estetik tedaviler yanısıra estetik cerrahi girişimler de sürdürülmektedir.
Memorial Estetik Merkezi 